Organik ve katkısız gıdalar nasıl saklanır?

Organik ve doğal gıdaların dayanma süreleri daha kısadır. Endüstriyel gıdalar daha uzun süre saklanabilmeleri için tohum aşamasından paketlenme sürecine kadar pek çok uygulamaya maruz kalabiliyor. Örneğin meyve sebzelerde yerli tohumların kullanılması, dayanıklılığı artırıcı kimyasallar uygulanmaması, sütlerde yüksek ısıl işlemler uygulanmaması, hayvanların refahı düşünülerek hormonsuz, antibiyotiksiz yetiştirilmesi, raf ömrünü uzatan kimyasallar ve koruyucular kullanılmaması bu ürünlerin besin değerlerinin korunmasını sağlarken raf ömürlerinin uzamaması ile sonuçlanıyor.

Organik ve katkısız gıdaları doğal ömrü boyunca iyi şekilde saklayabilmek için her birinin nasıl saklanacağını bilmek faydalı olacaktır.

Organik meyve sebzeler

Organik meyve sebzeler, genetik ve kimyasal müdahalelere maruz kalmadıkları için kısa sürede bozulurlar. Bu nedenle onları tüketirken, öncelikle ihtiyacınız olan miktarda satın alıp, çok uzun süre bekletmeden tüketin. Böylece hem besleyici özellikleri hem de lezzetleri en üst seviyede korunmuş olur.

Sebze meyveye göre iyi saklanacağı ortamlar değişiklik gösterir. Soğan, patates ve sarımsakları karanlık yerde saklamak çok önemlidir. Soğanın asidik özelliğinin patatesin çürümesine neden olur; bu nedenle soğan ve patatesler birbirleriyle temas etmeden muhafaza edilmelidir. Hava alan, boşluklu bez torbalar bunları saklamak için idealdir. Aksi takdirde çimlenmeye çabuk başlarlar. Yeşillenmeye başlamış patates, soğan ve sarımsakların tüketilmemesi öneriliyor.

Kereviz, pancar, lahana gibi sebzeler plastikle temas ettiklerinde çabuk çürürler. Bunları kese kağıdında saklamayı tercih edebilirsiniz.

Maydanoz, dereotu, tere, taze nane, taze soğan, marul gibi yeşillikler nemli kaldıklarında hızla bozulurlar. Bununla birlikte tamamen kurumaları da dayanıklılıklarını azaltır. Dayanma sürelerini artırmak için alındıkları gibi kapalı bir cam kaba konulmalı, kabın içine nemi çekmesi için bir yaprak kağıt havlu, peçete veya pamuklu bir bez parçası konulmalıdır.

Muzlar buzdolabına konulduklarında hızla kararırlar. Oda sıcaklığında saklamanız daha doğrudur. Muzları saklarken saplarını birbirinden ayırmamak da dayanma sürelerini uzatır.

Avokadolarınızı ham şekilde aldıysanız, oda sıcaklığında kese kağıdına veya gazeteye sarılı şekilde sakladığınızda daha hızlı şekilde olgunlaşırlar. Sonrasında hava geçirmez bir kaba alarak buzdolabına koyabilirsiniz.

Elma ve armutlar karanlık, serin ve nemli yerleri severler. Buzdolabının alt çekmecesi bu meyveler için uygun saklama noktalarıdır.

Ayrıca genel olarak organik meyve sebzeler darbelerden kolay etkilenirler. Bu nedenle yere düşen, farklı bir şekilde darbe alıp çatlayan veya delinen meyve sebzeleri öncelikli olarak kullanmaya gayret etmelisiniz.

Süt ve süt ürünleri

Çiğ sütün sağım tarihinden itibaren ağzı açılmadan çiğ olarak buzdolabında dayanma süresi 3-5 gündür. Bu süre içinde kaynatılıp soğutulduktan sonra buzdolabında 5-7 gün arası dayanır. Sütü kaynattıktan hemen sonra sıcakken konservelere koyup, ağzını kapatırsanız buzdolabında 3 hafta kullanabilirsiniz.

Sütü bozulma aşamalarında dönüştürerek değerlendirebilirsiniz. Tadına baktığınızda hafif tazeliği geçmiş, şekeri azalmışsa, sütlü patatese, yemeğe, muhallebiye kullanabilirsiniz. Kaynayınca kesilmeyecek ama 24 saate kesilecek gibiyse hemen ısıtıp yoğurt mayalayabilirsiniz. Kesilecek duruma gelmiş ise içine yoğurt katarak ekşimik yapabilirsiniz.

Yumurta

Yumurtaların raf ömrü 28 gündür. Ancak genellikle iki haftadan uzun süre bekletilmemesi tavsiye edilir. Bu süreden sonra tazeliğini kaybetmeye başlar. Yumurtaların saklama koşulları da tazeliğini etkiler. Yaygın bilginin aksine, yumurtaları buzdolabında değil, kutusuyla birlikte oda sıcaklığında saklamak daha doğrudur. Böylece yumurtanın kabuğundaki gözeneklerden nem geçişi önlenir ve bozulmaya karşı korunmuş olur. Buzdolabında saklamak isterseniz, kabıyla birlikte saklamayı tercih edebilirsiniz ve buzdolabından çıkardığınızda bekletmeden kullanmanızı öneririz. Bununla birlikte yumurtanızın taze olup olmadığını anlamak için kap içinde su deneyine tabi tutabilirsiniz.

Baklagiller, unlar ve unlu ürünler

Böceklenme, rutubetlenme gibi sorunların önüne geçebilmek için baklagilleri en fazla 20 derece olan serin ve karanlık bir ortamda saklamak gerekir. Baklagiller ve unların durduğu yer, nem almamalı, kalorifer ve tesisat borularından uzakta yer almalıdır. Ayrıca bu alanlara kaya tuzu veya karbonat koyabilirsiniz. Bu maddeler oluşan nemi çekerek daha kuru olmasına yardımcı olacaktır. Bu dolapları ve çekmeceleri sirkeli suyla silmek de kullanılabilecek bir yöntemdir.

Baklagillerin hava alabilmeleri için bez torbalarda saklanmaları uygundur. Unların ise orijinal kağıt torbasında veya temiz bir cam kavanozda saklanması uygundur. Buzdolabında saklanacaksa kavanozun ağzı sıkıca kapatılmalıdır. Ruşeym içeren tam buğday unları, endüstriyel beyaz una kıyasla bozulmaya daha yatkındır. Unu korumak için kavanozun veya kese kağıdının içine defne yaprağı koyulması iyi bir sonuç verecektir.

Tam buğday unu, çavdar ve yulaf unları genellikle oda sıcaklığında 3 ay kadar tazeliğini korur. Hava almayacak ve sıcaklık değişimine çok maruz kalmayacak şekilde buzdolabında muhafaza edilen unlar ise 6 aya kadar dayanabilir.

Soslar, salçalar, konserveler

Bu gibi ürünlerin uzun süre dayanmasının püf noktası, havayla temas etmeyecek şekilde saklanmasıdır. Konserve ürünler uzun süre dayanırlar. Açıldıktan sonra ise dayanma süresi çok uzun değildir. Açtıktan sonra buzdolabında saklamanız ve 1 ay içinde tüketmeniz gerekir. Salça ve soslarda hava ile teması azaltmak için üzerine bir miktar zeytinyağı koyabilirsiniz.