Lahananın faydaları ve pişirme önerileri
Tam bir kış sebzesi olan lahana, içerdiği vitaminler ve minerallerle muhteşem bir probiyotik kaynağıdır.
Güçlü antioksidan özelliğiyle kış hastalıklarından korunmamızı sağlayan beyaz lahana, pişirmeden taze olarak tüketildiğinde çok zengin bir C vitamini deposudur. İçeriğinde bulunan kükürt sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir, fazla miktardaki lif içeriğinden dolayı vücudumuzu mide ve bağırsak hastalıklarına karşı korur. 100 gramında 25 gr kalori bulunduran beyaz lahana, özellikle zayıflama diyetlerinde sıklıkla tercih edilmektedir. İçerdiği A vitamini sayesinde göz sağlığına faydalı olan lahana potasyum ve magnezyum mineralleri açısından da zengindir ve bu sayede kemik ve kas sağlığını güçlendirir. Lahana içeriğindeki potasyum, ayrıca yüksek kan basıncına karşı etkilidir ve yüksek tansiyonun zararlı etkilerine karşı kalbi korur.
Lahana için birçok pişirme yöntemi vardır. Lahana soğuk kış günlerinde çorbası yapılarak tüketilebilir, toksinleri vücuttan atmaya ve zayıflamaya yardımcı olur. En önyargılı yemeklerden biri olarak görülen kapuska ise kuşbaşı et kullanılarak bir ziyafet yemeğine dönüştürülebilir. Genellikle Bulgar göçmenleri tarafından yapılan fırında lahana ise kapuska sevmeyenler için güzel bir alternatif olabilir. Kış sofralarının bir başka vazgeçilmezi ise lahana turşusudur, özellikle kuru fasulye ve nohut gibi sulu yemeklerin yanında çok iyi bir tamamlayıcıdır. Lahana sarması da Anadolu mutfağının vazgeçilmezlerindendir. Ayrıca lahana sebzeli börek yapımında da iç malzeme olarak kullanılabilir.
Lahana pişirirken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Sarmalık lahana yaprakları ince oldukları için 1 dakikalık haşlama süresi yeterlidir. Bu süre aşılırsa, iç harç koyulup sarma sarılmaya başlandığında dağılmalar olabilir. Lahana pişirmeye karar vermeden bir gün önce lahanaların tuzlu su içerisine konularak dinlendirilmeleri pişirme sırasında çoğu insana göre kötü olan kokunun etrafa yayılmasını engeller. Tuzlu su içerisinde bekletilen lahanaya pişirme esnasında ekstra fazla tuz katılması yemeğin çok tuzlu olmasına neden olabilir, bu yüzden eklenecek tuz miktarında dikkatli olunmalıdır. Lahananın pişirilirken çıkardığı kokuyu engellemenin bir farklı yöntemi ise elma kabuklarını lahananın pişirildiği tencereye ilave etmektir, bu sayede hem koku engellenir hem de yemek sonrası hazımsızlık ve bağırsak gazı oluşumu önlenmiş olur. Ayrıca, kapuska yapmadan önce şekerli suda bekletilen lahanalar yemeğin acı olmasını engeller ve lezzeti artırır.
Lahananın sağlık açısından bilinen hiçbir zararı yoktur. Sadece bazı bilim insanları Guatr hastalarının lahana tüketmemelerini önermektedirler.
Sağlıkla kalın…
01.02.2018
İLGİLİ ÜRÜNLERİMİZ
-
Organik Beyaz Lahana (3-4kg)
Tertemiz topraklarda yetişmiş organik beyaz lahanalarımızı mevsiminde ve taze taze evinize getiriyoruz....
372 TL309,9 TL -
Rump Steak (450gr) - Etin En İyisi
Sokum bölümüden çıkan özel bir "steak"tir. %4 yağ %14 protein değerine sahiptir. İdeal pişme derecesi az ve...
350 TL -
Black Angus Bonfile (200gr) - Etin En İyisi
Black Angus (Siyah Angus) bonfile Eskitadinda.com'da. 0-4 derece buzdolabında vakumlu paketi açılmadan 4 gün, -18 derece buzlukta 3...
445 TL
BENZER YAZILAR
-
Ülkemizde fındık üretimi ve dünyadaki yeri
Fındık başta Giresun, Ordu, Samsun, Trabzon ve Rize olmak üzere Karadeniz’e kıyısı olan hemen her ilde yetiştirilmektedir. Türkiye’de üretilen fındığın %85’e yakını ihraç ediliyor.
-
Türk kahvaltısı ve Dünya kahvaltıları
Toplumumuzda kahvaltının yeri çok önemlidir. Zengin mutfağımız sayesinde kahvaltı kültürü şehirden şehre bile değişebilir. Ülkemizde kahvaltı menüsü birçok farklı yiyecekten oluşur. Dünyanın geri kalanında ise durum, ülkelerin kendi yemek kültürlerinden dolayı daha farklıdır. Dünyanın geri kalanında tatlı ağırlıklı ve kısıtlı menüler kahvaltıda tüketilirken ülkemizde daha çok tuzlu ağırlıklı bir beslenme tarzı benimsenmiştir.
-
Önemli hastalıklara karşı zerdeçal
Zerdeçal Doğu Asya çıkışlı bir bitki olup, dünyanın en uzak mutfaklarında bile kendine yer edinmiş bir baharattır. Doğu Asya’da “bitkilerin altını” olarak bilinir. Yapılan çalışmalarla zerdeçalın faydası farklı açılardan kanıtlanmıştır.
YORUMLAR