Hiçbir şey yapma tarımı: Fukuoka Çiftliği
Masanobu Fukuoka, 1913 yılında Güney Japonya’daki Shikoku adasında doğmuştur. Varlıklı bir ailenin çocuğu olan Fukuoka Gifu Üniversitesi’nde mikrobiyoloji okumuş ve toprak bilimcisi olarak görev yapmıştır. Modern tarım biliminin doğaya ve insana verdiği zararlardan etkilenerek işinden ayrılan Fukuoka, babasının çiftliğinde kendi tarım filozofisini yaratarak kendisinin geliştirdiği “hiçbir şey yapma” tarımı sayesinde beşte bir emekle modern tarım ölçülerinden daha da ilerde, sağlıklı ve verimli ürünler almayı başarmıştır.
Fukuoka tarımını dört temel ilkeye bağlı kalarak yapmıştır. Bunlardan ilki toprağı işlememektir. Fukuoka’ya göre toprağı sürmek yarar yerine zarar vermektedir. Çünkü toprak sürüldüğünde doğal ortam değişir ve doğaya doğanın kendisi dışında müdahale söz konusu olur. Doğal tarımda toprağın sürülmesi ise bitki köklerinin yayılması, mikroorganizma ve yer solucanlarının aktiviteleri gibi doğal yollarla gerçekleşir. İkinci ilke yabani otları temizlememektir. Yabani otlar, tarım alanındaki canlı ekosisteminin dengesinin bozulmadan doğal bir uyum içerisinde yaşamasında önemli rol oynar. Fukuoka yabani otların kesilmemesini, kontrol altında tutulmasını esas alır. Toprak sürüldüğünde ise yabani otlar yok olacağı için ilk iki ilke birbirine bağlıdır. Fukuoka’nın üçüncü ilkesi ise gübreleme yapmamaktır. Fukuoka’ya göre doğa kendi haline bırakıldığında, bitki ve hayvanların dışkı ve atıkları doğal yollarla topraktaki bakteri ve mantarlar tarafından çürütülüp yağmur yardımıyla toprağın derinliklerine iletildiğinde, bu organik atıklar mikroorganizmalar, yer solucanları ve diğer canlılara yem olur ve toprağın doğal verimliliği artar. Bu nedene herhangi bir gübreye ihtiyaç yoktur. Dördüncü ilke ise kimyasallara bağlı kalmamaktır. Doğa kendi haline bırakıldığında kusursuz bir uyum içerisindedir. Suni gübreler ve toprağın sürülmesi zayıf bitkilerin ortaya çıkmasına neden olur ve bu bitkilerin düzenli ilaçlanması gerekir. Hâlbuki bu doğal yaşama aykırıdır.
Fukuoka’nın toprağı sürmemesi ve tohumları gömmeden doğrudan saçması, tohumların korunmasız kalarak kuşlara ve böceklere yem olmasına neden olmuştur. Fakat Fukuoka yıllar boyunca tohumları kil ile kaplayarak tarlalarına saçmış ve tohumlarının diğer canlılar tarafından yok edilmesini engellemiştir. Kil bilyeler içerisinde hapsolan tohumlar aşırı yağmurlu geçen dönemlerde çürümeyerek korunabilmişlerdir.
Masanobu Fukuoka 1975 yılında yayımladığı kitabı “Ekin Sapı Devrimi” ile doğal tarım konusunda tüm dünyada insanları derinden etkilemiştir.
Sağlıkla kalın…
18.04.2018
İLGİLİ ÜRÜNLERİMİZ
-
Tropikal Granola (1kg) - Mıstık Fıstık
Tropikal granola, egzotik lezzetleri ve besleyici içerikleriyle sağlıklı bir atıştırmalık arayanlar için mükemmel bir seçim. Her lokmada...
286,5 TL -
Çörek Otu (150gr)
Datça Murat Çiftliği'nin tüm katkısız ürünleri Eskitadında.com'da. Sofraya lezzet katan baharat çeşitlerinden bir tanesi olan "Çörek Otu" içerdiği...
85 TL -
Dana Kavurma Paketi (1kg Kavurmalık Et ve 500gr Dana İç Yağı) - Etin En İyisi
Dana kol ve but etinin yağı ve sinirleri özenle temizlendikten sonra küçük küpler halinde doğranır. Tamamen yağsız...
1055 TL
BENZER YAZILAR
-
Pestisit nedir, insan sağlığını nasıl etkiler?
Tarımda ve bitki yetiştiriciliğinde sıklıkla kullanılan pestisitler, bir diğer adıyla tarım ilaçları, tohumlara ve bitkilere zarar verecek organizmalarla mücadele ederek tarımsal savaş sağlamak amacıyla kullanılır. Pestisitlerin bilinçsiz ve yoğun kullanımı ise çevre ve insan sağlığı açısından ciddi problemlere yol açmaktadır.
-
Çeşitlilik içeren sürdürülebilir tarım: Permakültür
Tarım için oldukça önemli bir terim olan permakültür, “permanent agriculture”dan türetilmiş bir kelime olarak sürdürülebilir tarım anlamına gelmektedir. Permakültür, doğa için en verimli ve en üretken olan ekosistemlerin bilinçli tasarımı ve bakımıyla sürdürülebilirliği sağlamayı hedeflemektedir.
-
Yerel üretim neden önemli?
Doğal ürünler, mevsimsel ve coğrafi koşullara uygun olarak, doğaya, hayvanlara ve bitkilere zarar vermeden, hiçbir kimyasal madde ve ilaç kullanmadan yapılan tarımın sonucundan çıkan ürünlerdir. Yerel üretim ise (artizan tarım olarak da bahsedilir), geleneksel yöntemlerle bölgenin yerlileri tarafından bölge özellik ve ihtiyaçlarına uygun şekilde yapılan, kimyasal ürünlerin ve endüstriyel sistemin hiç karışmadığı tarım şeklidir. Yerel üretimle ilgili önemli bilgileri sizin için derledik.
YORUMLAR