H1N1 virüsü nedir?
H1N1 veya daha çok bilinen adıyla domuz gribi günümüzde yaygın viral enfeksiyonlardan biri olarak biliniyor.
Domuz gribinin ilk vakası 2009 yılında görüldü. 2015 yılının Aralık ve Ocak aylarından itibaren ülkemizde de görülmeye başlanmıştır. Domuzlarda hastalığa neden olan Influenza Tip A H1N1 virüsünün insana geçip solunum yolu enfeksiyonu yapması nedeniyle hastalık bu adla anılıyor.
Virüsün son on yıla kadar insanlar üzerinde herhangi bir etkisi saptanamamıştı. Virüsün neden olduğu hastalık sadece domuzlarda görülüyordu. Fakat virüsün zamanla mutasyona uğramasıyla insanlar da etkilenmeye başlamışlar.
Domuz gribinin belirtileri; bir anda başlayan ateş, kuru öksürük, burun tıkanması ve akması, boğaz ağrısı, baş ağrısı, göz sulanması, kas ağrısı ve halsizliktir. Bazen normal grip gibi hissedilebilir, fakat çok ağır bir grip türü olup ölüme neden olan vakaları da vardır.
Domuz gribi solunum yoluyla geçen bir virüstür. Genellikle yakın temas, öksürük ve hapşırma ile bulaşır. Kuluçka süresi 1-3 gün arasıdır. Kişi virüsün bulaştığı herhangi bir yere dokunup, ellerini ağzına, gözüne veya cildine değdirdiğinde virüse yakalanma riski artar. Virüs kapı kolu, klozet, masa, bardak, sandalye gibi yerlerde 2-8 saat arası canlı kalabilmektedir. Virüsün ne kadar süre canlı kalabileceğini ısı ve nem gibi faktörler etkileyebilmektedir.
Domuz gribinden korunmanın en önemli yolu hasta kişilerle temastan kaçınmaktır. Eller sık bir şekilde sabun ve sıcak su ile yıkanmalıdır. Temiz olmayan eller ile ağız, burun ve göze dokunulmamalıdır. Ev içerisinde çok temas edilen yüzeyler sık sık temizlenmelidir. Eğer kişinin vücut direnci düşükse veya üst solunum yolu hassasiyeti varsa özellikle kapalı ortamlarda maske kullanmalıdır.
Domuz gribine yakalanmanın önüne geçebilmek için aşı uygulaması yapılmaktadır. Aşı hastalığın şiddetli geçmesini ve komplikasyonlarını önlemektedir. Aşılar bir sezon önce salgına neden olan virüslerin baz alınmasıyla hazırlanır. Virüsün antijenik yapısı hızla değiştiğinden dolayı aşının etkisinin ortalama yüzde 80 civarlarında olduğu belirtiliyor.
Kış aylarında özellikle bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için tüketeceğimiz gıdalar hastalıklara yakalanma riskimizi azaltacaktır. Kırmızı et, ceviz, badem, fındık, zencefil, yoğurt, yeşil biber, kırmızı biber, maydanoz, brokoli, lahana, soğan, sarımsak, nar, portakal, mandalina, siyah üzüm, kivi ve kuşburnu gibi sebze ve meyveler kış dönemi tüketebileceğimiz önemli gıdalardır.
Sağlıkla kalın.
29.01.2019
İLGİLİ ÜRÜNLERİMİZ
-
Organik Maydanoz (1 demet)
Tertemiz yeşilliklerle sağlık dolu sofralara sahip olmanız için size organik maydanoz getiriyoruz....
46,8 TL38,9 TL -
Organik Limon (500-550gr)
Yeni sezon organik limonları toplamaya başladık. Mevsim ilerledikçe daha da güzelleşen limonlarımız tam sevdiğimiz gibi, yumuşak ve...
59,4 TL49,4 TL -
Yerli Ceviz - Kabuklu (350gr)
Atalık yerli tohumlardan, ilaçsız yetiştirilen cevizlerimizin kabukları doğal yapısında olduğu gibi kalındır, çetindir. Islah edilmemiş tohumlarla doğal...
198 TL
BENZER YAZILAR
-
Ülkemizde fındık üretimi ve dünyadaki yeri
Fındık başta Giresun, Ordu, Samsun, Trabzon ve Rize olmak üzere Karadeniz’e kıyısı olan hemen her ilde yetiştirilmektedir. Türkiye’de üretilen fındığın %85’e yakını ihraç ediliyor.
-
Antibiyotik kullanırken şu gıdalara dikkat!
Her şeyin başı sağlık. Esas olan hasta olup tedavi olmaktan ziyade, hastalıklardan korunmak. Ama birçok faktör bağışıklık sistemimizin çökmesine, hastalıklara kapılmamıza sebep olabiliyor. Hastalıklardan bazıları ise antibiyotik tedavisi gerektiriyor.
-
Önce hastalıklardan korunun
Hava kapalı, günler kısalıyor, havalar gittikçe soğuyor. Ne canımız bir şeyler yapmak istiyor ne de bedenimiz buna izin veriyor. Her sabah hava daha aydınlanmadan kalkıyor ve işe gidiyoruz. Dönüşümüz ise yine hava kararırken olmaya başlıyor. Bu geçiş mevsiminde sık sık değişen hava şartlarına uyum sağlamak da zor oluyor. Başta soğuk algınlığı olmak üzere bronşit, grip, kuş gribi ve türlü türlü virüsler hasta etmek için kapıda bekliyor. Ancak alınacak birkaç tedbirle hastalıklara meydan okumak mümkün. Doç. Dr. Elif Arı Bakır, kış mevsimini hem ruhsal hem de bedensel olarak sağlıklı geçirmenin yollarını anlatıyor.
YORUMLAR